Kaplıcalar Neden Kokar?

0

Kaplıcalar Neden Kokar? sorunuzun cevabı için yazımızı sonuna kadar okumanızı tavsiye ederiz. Pek çok hastalığın şifası için insanların gittikleri kaplıcalar, kendine has kokularıyla bilinir. Kaplıca suyunun kokusu, insanın içine işleyen bir keskinliğe sahiptir.

Kaplıcadaki kükürt oranının yüksek olması ve suyun kendine özel bir kokusunun bulunması, fark edilir bir hale gelmektedir. Çok eski çağlardan beri şifa merkezi olarak kullanılan kaplıca suları, tıpkı maden suyu gibi içeriğinde bolca mineral ve magnezyum barındırdığı için, özel bir koku mutlaka yaymaktadır.

Kaplıcalar Neden Kokar?

Kükürtlü sülfür su yoğun olduğundan dolayı, havada bir gaz yaymaktadır. Bu kokudan fazlasıyla rahatsız olan insanlar, özellikle çok uzun süre kaplıca suyunda kalmamalıdır. Bu şekilde tansiyon değerlerinde düşme yapabilmektedir. Tansiyonla birlikte bazı kronik hastalar ve hamileler için, bu koku ve suyun yoğun etkisi tehlikeli olabilmektedir.

Özelliklerinden dolayı şifalı sular olarak bilinmekte olan bu kaynaklar, maden sularının yeryüzüne çıkmasıyla ortaya çıkmaktadır. Çatlaklardan yeryüzüne çıkan maden suları çok soğuk ya da sıcak olarak sınıflandırılabilir. Minerallerin erimesiyle sıcaklığın etkisiyle suyun yeryüzüne çıkması, kaplıca suyunun kokma nedenlerinden biri olarak düşünülebilir.

Bunun yanın sıra magmaya yakın katmanlarda bazı suların buharlaşması ve yoğunlaşıp tektonik olaylarla yeryüzüne çıkması da bu konudaki faktörlerden biri olabilmektedir. Bu sular yollarına çıkan gazları, mineralleri, tuzları radyoaktif maddeleri eritip bünyelerine katmaktadır. Bu da suyun belirgin bir kokuya sahip olmasında önemli bir etkendir.

kaplıcaların kokma sebepleri
kaplıcaların kokma sebepleri

Kükürt İçeren Kaplıca Suları

Ülkemiz bir kaplıca cenneti olmakla birlikte, bedenen ve ruhen rahatlama sağlar ve pek çok hastalığa şifa olabilmektedir. Özellikle yüksek oranda kükürt içeren kaplıca suları, göğüs tıkanıklığı ve solunum yolu rahatsızlıklarına iyi gelmektedir. Ancak mineral yoğunluğu ve belli orandaki klor, kaplıca suyundaki kokuyu artırmaktadır.

Deneyimleyenlerin bu kokuyla ilgili yumurta sarısı gibi koktuğunu da söylemeleri söz konusudur. Sıcaklık bu kokuyu yine artıran etkenlerden biri denilebilir. Kükürt yeryüzünde doğal olarak oluşmaktadır. Bu nedenle “çürük yumurta” kokusunun gaz şeklinde havaya yayılması mümkündür. Kısmi olarak kükürdün kaplıca suyundaki sülfatlar halinde ortaya çıkmasıyla, keskin bir koku atmosferde asılı kalmaktadır

Hidrojen sülfit olarak ortaya çıkan başka bir kısımsa, kendine has sülfür kokusunu vererek, atmosferde buharlaşmaktadır. Kükürtlü suyun vücuda olumlu etkisi mutlaka vardır ancak kükürde alerjisi olduğu tespit edilen ya da fark edilmeyen kişilerin, alerjik reaksiyon göstermeleri olasıdır. Bir yandan da koku alerjisi olan kişiler için de kaplıcalarda geçirilen süreç sıkıntılı olabilmektedir.

Isıtılmış suda soğuk sudan daha fazla çözünmüş katı tutulabildiği belirtilmektedir. Ilık ve özellikle sıcak su kaynaklarının genel olarak basit kalsiyumdan lityuma, hatta radyuma kadar zengin bir mineral içeriğine sahip olduğu ifade edilmektedir. Ülkemizin bazı yerlerindeki kaplıcaların kokusunun yoğunluğundan dolayı, halk arsında “kokar” olarak adlandırıldığı bilinmektedir.

Kaplıca Sularındaki Kokunun Doğal Yapı Dışındaki Nedenleri

Kaplıca suyunun bulunduğu havuz ve hamamlar; şifa bulmak, vücuduna ve ruhuna iyi gelsin diye kaplıcaları deneyimlemek isteyenler tarafından ziyaret edilmektedir. Bazı bölgelerdeki kaplıcaların, beyaz köpük şeklinde karbondioksit gazı çıkartmasıyla, havuzdaki ve hamamdaki gaz kokusu, yoğun bir şekilde hissedilmektedir.

Kükürtlü suda şifa arayan binlerce insana bu önemli tedavi 1 veya 1,5 saat arasındaki bir süre zarfında gerçekleştirmelerinin tavsiye edilmesi, bu keskin kokudan ve aynı zamanda minerallerin yoğun etkisinden dolayıdır.

Kaplıca suyunun kokma nedenleri olarak insanların buraya girmeden önce duş alsalar dahi, suya vücutlarından canlı bakteri bırakmaları ve bunun yoğun şekilde olması olduğu söylemlerine sıkça rastlanmaktadır. Termal suda bu nedenle mikrop olması, bu anlamda tartışılmaktadır. İnsan vücudundaki bakterilerin, kaplıca suyunda belli bir koku yapması söz konusu olabilmektedir.

kaplıcaların koku nedenleri nelerdir
kaplıcaların koku nedenleri nelerdir

Kaplıcalardaki Kokunun Giderilmesi

Kaplıcalardaki kokunun giderilmesi belli bir oranda mümkündür denilebilir. Bu konudaki dikkat edilmesi gereken faktörler şunlar olabilmektedir;

  • Kaplıca suyunun doğal veya mekanik yolla çıkışı esnasında, yer üstü ve yer altı suları ile karışmaması
  • Kaplıca suyunun kirletilmemesine özen gösterilmesi
  • Sıcaklık ve debiyle, kimyasal bileşenlerinin değişmemesinin sağlanması
  • İnsanların kaplıcaları kullanırken mümkün olduğunca hijyene özen göstermesi
  • Kaplıcalardaki küvetlerin her kişiden sonra özenle temizlenmesi veya değiştirilmesi

Bütün bu tedbirler göz önünde bulundurulduğunda, öncelikli olarak mineralli suyun kirlenmesinin önüne geçilmesi önemlidir. Kimyasal bileşenler değiştirilmeden, kontrollü şekilde soğutma, ısıtma, havalandırma gibi işlemler, bu yönde uygulanabilmektedir.

Konaklama imkanı olan pek çok sayıda kaplıca tesisinde bu durum yaşanmaktadır. Koku konusunda hassasiyeti olanlar bunu bilerek, burada çok uzun süre durmamak suretiyle, kaplıcalardan faydalanabilmektedir.

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.