Afyonkarahisar Kalesi

Afyonkarahisar kalesi MÖ 1350 yılında Hitit İmparatoru 2. Muşil tarafından askerlerin kışı daha rahat bir ortamda geçirmelerini sağlamak niyetiyle yaptırıldığı düşünülmektedir. Kale 226 metre uzunlukta ve volkanik bir dağın üzerinde bulunması nedeniyle oldukça dikkat çekici bir yapıdır. Devasa kale Arzava Seferi’nde müstahkem mevki olarak kullanılmıştır. Bizans ve Selçuklular dönemlerinde de önemli tarihi olaylara sahne olmuştur. Arzava Seferi’nde Hapanuva ismiyle anılmıştır. Afyon kalesi tüm  bu özellikleri sayesinde ili ziyarete gelen konukların ilgi gösterdikleri gezilecek yerler arasında sayılmaktadır. Merkezden kolay ulaşım sağlayabileceğiniz Kale bölgesinden Afyon ilini kuşbakışı seyretme olanağına da erişebilirsiniz. 

Kalenin Ev Sahipliği Yaptığı Devletler 

Devasa kalenin zirvelerinde MÖ 1200-700 arasında Anadolu’da yaşamış Frigyalılar’ın da izlerine rastlanmış ve Ana Tanrıça Kibele’ye adanmış pek çok tapınak bulunmaktadır.  

Onarım Süreçleri  

Zamanın eskittiği surları, Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat döneminde kale dizdarı Mimar Bedrettin Gevhertaş 1235 yılında onarmış ve keleye küçük bir mescit ile bir de saray yapmıştır. İlerleyen dönemde yine 2. Selim kaleyi onarması için Mahmut Bey’i görevlendirmiş ve bunun sonucu olarak Mehmet Bey burç, sarnıç ve kuleyi onarmıştır.  

Afyonkarahisar Kalesi  

Afyonkarahisar kalesi, Afyonkarahisar ile özdeşleşmiş bir simgedir. Yıllar boyunca çeşitli mani, inanç, mit ve efsanalere hatta şiirlere konu olan bu kale yıllar boyunca Afyonkarahisar’ı gölgesinde büyütmüştür.